Karaelmas ve Uzun Mehmet Endüstriyel Miras

Açıklama

Çeşitli kaynaklara göre, Uzun Mehmet ve kömürün bulunuşuyla ilgili öykü, 1820-1829 yıllarında geçer.

Kaynaklarda, Uzun Mehmet’in hikâyesi şöyle anlatılır; Uzun Mehmet, Ereğli’ye bağlı Kestaneci köyündendir. 1820’li yıllarda Ereğli’nin belli başlı ailelerinden Karamahmutzadeler sülalesinden olduğu bilinir. Uzun Mehmet, askerliğini bahriye eri olarak yapmıştır. Terhis olurken kendisine subayları tarafından kömür numunesi gösterilmiş ve memleketine dönünce siyah taşlardan araması istenmiştir.

Uzun Mehmet, bir gün Neyren köyü civarındaki değirmene gider. Hasat sonu olduğu için değirmen tamamen doludur. Dere kenarında dolaşarak değirmen sırası bekleyen Mehmet bu sırada siyah taşlar bulur. Bir anda, askerde kendisine gösterilen siyah taş (yanan taş) aklına gelir.

Taşlardan bir miktar toplayarak değirmende yanan ocağa atar. Taşların yandığını görünce çok sevinir. Ertesi gün aynı yere gizlice giderek daha geniş arama yapar. Bazı yerleri kazan Uzun Mehmet, çuvala koyduğu kömür numunelerini İstanbul’a götürür. Padişah II. Mahmut, kömürün bulunuşuna sevinerek, Uzun Mehmet’i 50 altın ve 600 kuruş maaş ile ödüllendirir. Böylece kömürün bulunuşu 8 Kasım 1829 olarak tarihe geçer.

Dönemin Ereğli Ayanı Hacı İsmail Ağa, Uzun Mehmet’in kömürü bulmasını hazmedemez. İstanbul’a Fen Heyeti’ne numuneleri götürmek için yola çıkan Uzun Mehmet’i Leblebici Hanı’nda öldürtür. Bu keşif ülkemizin bu günkü kömür işletmeciliğinin temelini oluşturmaktadır.

Lokasyon

İnceleme Ekle

5

Ortalama Derecelendirme
*
*

İstatistikler

  • 0 Oy
  • 0 Kayıt
  • 796
  • 0 Yorum

Yer Bilgileri

Takip Et