Açıklama
Gerede ve çevresinin coğrafi açıdan yüksek bir yayla konumunda olması ve burada yağış şartlarının uygun olması nedeniyle gür bir ot örtüsünün mevcudiyeti, burada halkın geçimini sağlaması için ziraatla hayvancılığı birlikte yürütmeyi mümkün kılmıştır. Böylelikle bu beslenen hayvanların derilerinin de çokluğu burada tabaklık sanatının doğmasına yol açmıştır.
Gerede’de deri sanayinin tarihçesi çok eskidir. 1354 tarihinde Gerede’nin Orhan Gazi tarafından Osmanlı topraklarına katılmasıyla bu civara yerleşen Ahiler, debagat (dericilik) sanatını Gerede ve çevresine yaymışlardır. O tarihlerden bu güne kadar dericik sektörü Gerede’de devam etmektedir.
O zamanlarda Gerede dericilik sanayi ancak çevresinin ihtiyacını karşılayacak kadar, yani senede ancak bir parti (80-90 deri) çıkartabilecek kapasitededir.
1640 tarihlerinde Gerede’ye gelen Evliya Çelebi’ye göre: “Cümle esnafından ziyade debbağ ve bıçakçısı vardır.” İşte bu satırdan anlaşıldığı gibi 1650-1750 tarihleri arasında Gerede deri sanayi önemli bir ilerleme kaydetmiş ve sayıları az olan debbağhanelerin sayısı 30’a çıkmıştır
Gerede’de dericilik o kadar ilerlemişti ki, Osmanlı ordusuna lazım olan gön, vaketa, sahtiyan, meşin, tutkal gibi ihtiyaçların büyük bir kısmı Gerede’den alındığı eski sicillerdeki siparişler emirleriyle sabittir.
Zaman içerisinde fazlalaşan tabakhaneler, 1935’te şehir içerisinden kaldırılıp şimdi bulunduğu yer olan Kaynarlar Mevkii’ne taşınmıştır. Dericilerin Kaynarlar’a taşınmasının en önemli sebebi Kaynarlar Mevkii’nin şehir dışında olduğundan dolayı derilerden arta kalan pisliğin etrafa rahatsızlık vermemesi ve dericilik için gerekli olan suyun burada bol olmasıdır.
1948 yılında kooperatifin kurulmasıyla ve devletin motorlaşmaya başlayan kurumlardan aldığı vergiyi kaldırmasıyla dericilik iptidai usullerden modern bir hale getirilmeye başlanmış ve bunun sonucu olarak da daha kaliteli ve seri üretime geçilmeye çalışılmıştır. Eskiden yalnız çevreden elde edilen hammaddeler, ulaşım imkânlarının da artmasıyla diğer bölgelerden de temin edilmeye başlanmış ve yine ulaşımla bağlantılı olarak satış durumu da artmıştır.
Günümüzde hala aynı yerde devam eden dericilik sektöründe, irili ufaklı 130 adet fabrikada yaklaşık 3000 kişi çalışmaktadır. Türkiye´de üretilen ayakkabılık derinin yaklaşık % 40´i Gerede’de üretilmektedir.
Bölgede sadece büyükbaş hayvan derileri işlenmektedir. Günlük ortalama deri imalatı 200-250 ton civarındadır. Dericiliğin bölge ekonomisine katkısı oldukça fazladır. Türkiye genelinde büyükbaş derinin % 15’i Gerede’de üretilmektedir. Üretimde daha çok yerli deri kullanılmakta fakat Azerbaycan, Gürcistan, Bulgaristan ve Avustralya’dan ham deri alımı yapılmaktadır.
İmalatta kullanılan ham derinin %50’si ithal, % 50’si iç piyasadan temin edilerek, satışların %88’i iç piyasaya %12’si dolaylı veya direkt olarak dış piyasaya satılmaktadır.
Öte yandan Türkiye’nin ayakkabılık deri ihtiyacının yüzde 50 gibi önemli bir oranı Gerede’den karşılanırken, ayda 1 milyon erkek kemeri Gerede’de üretilip yurt içi ve yurt dışı pazarlara satılmaktadır. Bunun yanı sıra cüzdanlık ve çantalık derilerde Gerede’de üretilerek mamul üreticilerine pazarlanıyor. Deri atıkları da ekonomiye kazandırılarak ev hanımlarına gelir sağlanıyor.